Textile Exchange, yeni yayımlanan Materials Market Report 2025 çalışmasında, dünya tekstil sektöründe ham madde üretimindeki artışı ve sertifikalı lif kullanımı eğilimlerini gözler önüne seriyor. Rapora göre, 2023 yılında 125 milyon ton civarında olan küresel lif üretimi, 2024’te 132 milyon tona yükseldi. Bu artış, 2000 yılından bu yana üretimin iki kattan fazla büyüdüğünü gösteriyor.
Rapor, lif üretiminin 2030 yılına kadar mevcut eğilim sürerse 169 milyon tona ulaşabileceğini öngörüyor. Bu durum, sektörün iklim hedeflerine ulaşma çabalarını zorlaştırabilir. Çünkü sektör hâlâ yenilenmemiş fosil bazlı sentetik liflere yoğun olarak bağımlı durumda. Polyester hâlâ en yaygın üretilen lif türü ve toplam üretimin %59’unu oluşturuyor. Bu oranın %88’i ise fosil bazlı polyester.
Geri dönüştürülmüş polyester üretimi artmasına rağmen, toplam pazar içindeki payı %12 civarında. 2023’te 8,9 milyon ton olan geri dönüştürülmüş polyester üretimi 2024’te 9,3 milyon tona çıktı. Ancak yüksek oransal artış, yeni üretilen fosil bazlı polyesterin çok daha hızlı artmasından dolayı pazar payını korumayı zorlaştırıyor.
Pamuk üretiminde ise düşüş yaşandı: 2023/24 döneminde pamuk üretimi %1 düşerek 24,5 milyon tona geriledi. Pamuk hâlâ toplam üretimde polyester’den sonra ikinci en büyük paya sahip olsa da bu düşüş dikkat çekici. Geri dönüştürülmüş liflerin toplam içindeki payı ise 2024’te %7,6 seviyesinde kaldı. Bu payın büyük kısmı plastik şişelerden elde edilen geri dönüştürülmüş polyesterden oluşuyor. Pre- ve post-tüketici tekstil geri dönüşümü ise hâlâ toplam pazarın %1’inin altında kalıyor.
Olumlu yönlerden biri, sertifikalı kaynaklardan elde edilen lif üretiminin güçlü bir artış göstermesidir. Global pamuk üretiminin %34’ü artık sertifikalı kaynaklardan geliyor. Yapay selüloz esaslı liflerin (MMCF) yaklaşık iki üçte biri sertifikalı ya da kontrol edilen kaynaklardan üretiliyor. Mohair liflerinin yarısı ise Textile Exchange’in Sorumlu Mohair Standardı’na uygundur.
Bu veriler, firmaların kaynak izlenebilirliği konusundaki taahhütlerinin önemini vurguluyor. Sertifikalandırma sistemleri, sektörün gelişimini ölçme ve doğrulama mekanizması sağlıyor. Ayrıca rapor, geri dönüşüm kapasitesinin artırılması ve yenilikçi teknolojilerin devreye sokulmasının önemini sıkça vurguluyor.
Textile Exchange’e göre, bu rapor yalnızca istatistikten ibaret değil; sektöre sürdürülebilir, iklim uyumlu stratejiler geliştirme çağrısı niteliği taşıyor. Raporda vurgulanan temel mesaj, kaynaklara daha adil ve sorumlu yaklaşımın aciliyetidir. İzlenebilir tedarik zincirleri, yenilikçi geri dönüşüm süreçleri ve sertifikalı hammaddeler, sektörün geleceğini şekillendirecek başlıca odaklar olarak öne çıkıyor.
Özetle, Materials Market Report 2025, tekstil dünyasına hem zorlukları hem de fırsatları hatırlatıyor: üretim rekor kırarken, onu daha sorumlu, çevreci ve izlenebilir kılmak hâlâ mümkün.
